Mısırlı İbrahim Paşa yönetiminden sonra
Çukurova'da eşkıyalık faaliyetleri başlar. 1860 yıllarda bütün
Çukurova'yı, devletin iskan politikası gereğince gezen Ahmet Cevdet Paşa
çıkan olayları bizzat görür. Ahmet Cevdet Paşa Tezakir-i Cevdet adlı
eserinde Payas'tan Kilis'e ve Beylan'dan Maraş'a kadar olan yerlerin hep
isyan ettiklerini halkın ağaların peşlerine takıldıklarını
belirtmektedir. 1865 yılında Ahmet Cevdet Paşa, at üstünde Düziçi'ne
gelmiştir. O'na göre Haruniye, ormanlar içinde kalmış olan Çukurova'nın
kışlak yerleşme yeridir. O dönemde Tecirli oymağı çevrede egemenliğini
sağlamıştır. Bu oymak zaman zaman eşkıyalık faaliyetlerinde bulunmuştur.
Ahmet Cevdet Paşa Osmaniye, Cevdetiye ve
İslahiye'nin kurucuları arasındadır. Bu kentleri kurmasındaki amaç;
kışlak ve yaylak arasında gidip gelirken çevreye zarar veren oymakları
yerleşik düzene geçirmektir. Ahmet Cevdet Paşa 1865'te Düldül Dağı’nı
(Karlık Tepe) görür ve Ma'rûzât adlı eserinde şöyle anlatır:
“Düldül Dağı pek yüksek dağ olup çok
uzak yerlerden sivri bir tepe gibi görünür. Halbuki ikiye münkasim
(ayrılmış) olup, içinden Cihan (Ceyhan) nehri geçer. Bu dağın iki
tarafında da vahşi Varsahlar sakin olur. Lakin birbirleriyle mülakad
etmezler (görüşüp konuşmazlar) ve göçebe aşiretlerden (oymak)
korktukları için ovalara inmeyip, diğer oymaklarda o dağa çıkamaz
olduklarından bu Varsahlar kazmalar ile ziraat yaparak ve keçi
besleyerek geçinirlerdi. İşte bu Düldül Dağı'ndan Beylen Boğazı'na
(İskenderun) kadar olan Silsile-i Cibale (sıradağlara) Gâvur dağı denir.
Yazılı kaynaklarda bunlara hükümetçe Cebeli Bereket (Bereket Dağı)
denilmiş ise de ahili (halk) Gâvur Dağı derlerdi.”
O dönemde Düziçi de karışık bir durum içerisinde olduğu yukarıdaki metinden anlaşılmaktadır.
Haruniye idari bakımdan Maraş Sancağı'na
bağlı Bahçe ilçesinin nahiyesi konumunda iken 1878 yılında Adana iline
bağlanmıştır. Daha sonra Haruniye, I. Dünya Savaşı'ndan önce
İngilizlerin ve sonra da 1919 yılında Fransızların işgaline uğramıştır.
Bölgedeki Ermeniler, bu işgaller sırasında yöre halkına katliamlar
yapmışlardır. 109 yaşındaki Düziçi'nin Gökçayır Köyü'nden olan Ümmühan
CİNİK, Ermenilerle olan ilişkileri hakkında bize geniş bilgiler
aktarmıştır.
Fransız işgali sırasında Kozan
Mutasarrıfı İhsan Bey, Osmaniye Sancağı'nın Haruniye'de kurulan geçici
merkezine mutasarrıf olarak görevlendirilmiştir.
Haruniye'de teşkil eden Milli Kuvvetler,
4-7-15 Mart 1920 tarihleri arasında Fransız-Ermeni işbirliği
içerisindeki kuvvetlerle mücadele etmişlerdir. Yörük Selim Bey’in 27
Mart 1920 tarihinde Maraşlı mücahitlerle ve iki ağır makineli tüfekle
Haruniye cephesine gelerek emir ve komutayı ele almıştır. Böylece
Haruniye'deki Milli Kuvvetler iyice güçlenmiştir. Fransızlara karşı
taarruza geçilerek yavaş yavaş Haruniye'den atmaya başlamışlardır.
3 Temmuz 2013 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız
Mutluluk Duyarız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder