Pages

3 Temmuz 2013 Çarşamba

Düziçi İlçe Tanıtımı 17

/42/haruniye-kaplicalari-38-_1
Suyun PH değeri : 6,0 -7,0

Toplam Mineralizasyonu :
1150-1190 mg/lt arasında değişmektedir.

Haruniye Kaplıcası’nın Faydaları
* Kaplıca suyu özellikle romatizma rahatsızlıklarına iyi gelmektedir.
* Deri rahatsızlıklarında olumlu etkisi görülür.
* Sinirsel hastalıklar ile kadın hastalıklarında şifa sağlar.
* Beslenme bozukluğunda olumlu etkisi görülmektedir.
* Karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarında olumlu etkisi görülmektedir.
/42/haruniye-kaplicalari-69-
* Mide ve bağırsak hastalıklarına faydalı olduğu görülmüştür

Düziçi İlçe Tanıtımı 16

Yeri : Haruniye Kaplıcası, Osmaniye ilinin, Düziçi ilçesinin 15 km kuzeyinde, Kuşçu köyü sınırları içinde Düdül Dağı eteklerinde yer almaktadır. Kaplıca alanı, Osmaniye il merkezine 57 km., Adana iline 143 km. uzaklıktadır. Kaplıca alanı denizden 620 metre yüksekliktedir.
/42/haruniye-kaplicalari-30-_1
Ulaşım : Haruniye Kaplıcası’na gitmek için eğer kara yolunu seçiyorsanız, önemli uluslararası yollardan olan Tem otoyolu ve D-400 karayolunun kesişim noktasında bulunma dolayı oldukça kolaylık sağlayacaktır. Eğer kaplıcaya gitmek için demir yolunu tercih ediyorsanız Osmaniye il merkezinden geçen demir yolunu kullanabilirsiniz. Eğer hava yolunu tercih ediyorsanız Adana ve Gaziantep havaalanlarına bir saat mesafededir.
Suyun Özellikleri : Haruniye Kaplıcası’nın suyu

Suyun Sıcaklığı :
32°C‘dir.

Kimyasal özellikleri bakımından:
Kalsiyum, magnezyum, sülfür, sülfat, bikarbonatlı termal sular, aynı zamanda 4 mg/lt florür, 332 mg/lt karbondioksit içermekte olup radyoaktif özelliğe sahiptir.

Düziçi İlçe Tanıtımı 15

KAPLICALARIN ÖZELLİKLERİ
Özellikleri:
Romatizma, kadın hastalıkları, deri, sinirsel hastalıklar, beslenme bozuklukları, karaciğer ve safra kesesi, mide ve bağırsak rahatsızlıkları gibi hastalıklara olumlu etki yapmaktadır.
DÜZİÇİ İLÇE KÖY VE BELDELERİ
Beldeler:Atalan • Böcekli • Ellek • Yarbaşı
Köyler:
Akçakoyunlu • Alibozlu • Bayındırlı • Bostanlar • Çamiçi • Çatak • Çerçioğlu • Çitli • Çotlu • Elbeyli • Farsak • Gökçayır • Gümüş • Güzelyurt • Karagedik • Karaguz • Kuşçu • Oluklu • Pirsultanlı • Selverler • Yazlamazlı • Yenifarsak • Yeşilköy • Yeşildere • Yeşilyurt •
Osmaniye İlçeleri: Merkez ilçe • Bahçe • Düziçi • Hasanbeyli • Kadirli • Sumbas • Toprakkale
Kaplıca, Ceyhan nehri kıyısında ağaçlarla kaplı bir alanda bulunmaktadır. Harika bir manzaraya sahip olan kaplıcada ruhsal yönden de sağlığınıza kavuşabilirsiniz. Kaplıca tesisi Aslantaş Barajı’nın rezervuarının sonunda, Berke Barajı aksının 2,5 km.’lik yatağında yer almasından dolayı manzarası yönünden güzelliğine güzellik katmaktadır. Kaplıca, hem tertemiz havası hem de doğal güzelliği ile sağlığınıza sağlık katacaktır.
Eskiden sadece yaz aylarında hizmet veren kaplıca artık dört mevsim hizmet vermektedir.

Düziçi İlçe Tanıtımı 14

Düziçi, Çukurova'nın doğusunda ve Amanos Dağları'nın batı yamaçlarında yer almaktadır. Düziçi'nin kuzeyinde Ceyhan Nehri, Berke ve Aslantaş Barajları, doğusunda Amanos Dağları ile Bahçe ilçesi, kuzeybatısında Kadirli, kuzeydoğusunda Kahramanmaraş ilinin Andırın ilçesi, güney ve güneybatısında Osmaniye ile çevrilidir.
Düziçi, ulaşım olarak şanslı bir bölgede yer almaktadır. Adana ilinin 125 km kuzeydoğusunda, güney ve güneybatısında Osmaniye 32 km’dir. Kuzeydoğusunda Kahramanmaraş ve doğusunda Gaziantep gibi büyük iller bulunmaktadır. İlçe, Adana-Gaziantep karayoluna 15 km uzaklıktadır. Hemen yanı başından da tren yolu geçmektedir. Yarbaşı tren istasyonu ile Düziçi, tren yolunu kullanabilmektedir. Bu Yarbaşı İstasyonunu, zamanın Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ'ye 1943 yılında Düziçi Köy Enstitüsü'nü ziyaret için geldiğinde kurucu Müdür Ahmet Lütfi DAĞLAR tarafından bildirilerek yaptırılmıştır. Bu illere yakınlığı ile günümüzde sağlık, eğitim ve sosyalitesi açısından buralardan yararlanabilmektedirler.
Düziçi ilçesi ve çevresinde tipik bir Akdeniz iklimi görülmektedir. Bitki örtüsü de, bu doğrultuda, daha çok makilerden oluşmaktadır. Yalnız 700-800 m'den sonra çam ve yayvan yapraklı ağaçların oluşturduğu ormanlar bulunmaktadır. Sürdürülen ağaçlandırma çalışmaları ile ormanlık alanlar daha da genişletilmektedir.
Düziçi'nin önemli yapıları şunlardır: Harun Reşit Kalesi, Saman Kalesi ve Kurtlar Kalesi'dir. Ayrıca turistik ve sağlık açısından Düldül Dağı eteklerinde Haruniye Kaplıcası bulunmaktadır. Bu kaplıca şu hastalıklara iyi gelmektedir: romatizma, kadın hastalıkları, deri, sinirsel hastalıklar, beslenme bozukluğu, karaciğer, safra kesesi, mide ve bağırsak hastalıklarıdır.
Düziçi ve çevresindeki en büyük akarsu, Ceyhan'dır. Diğer önemli akarsu ise Sabun Çayı'dır. Ayrıca Deliçay, Kızılca, Bağlama, Üzümlü, Atalan ve Çamiçi dereleri de bulunmaktadır.
DÜZİÇİ İLÇE HARUNİYE KAPLICALARI
HARUNİYE KAPLICALARI
Düziçi ilçesine 22 km uzaklıkta, Ceyhan ırmağının kenarındadır. Belediye ve mücavir alan sınırları dışındadır.
Kaynak, doğal çıkışlıdır. 25 lt/sn akım değerine 3542 banyo/ kişi / gün ve termal yatak arz kapasitesine sahiptir. Termal suyun artışı ve korunması için özel bir teknikle kaptaj ve sondaj gereği vardır.
Kaplıca sahasında PTT, elektrik, içme suyu vardır. Bu kaplıcada sadece küvet ve havuz banyo uygulaması yapılmaktadır.
Vasıflı konaklama ve yan tesisler geliştirilmemiştir. 115 oda vasıfsız yatak mevcuttur. Yatırım bazında ön çalışmalar devam etmektedir. Kaplıca suyunun kullanma hakkı İl Özel İdaresine aittir. Özellikle Arap ülkelerine dönük bir "Kaplıca merkezi" olarak geliştirilmesi hedef alınmıştır.

Düziçi İlçe Tanıtımı 13

Milli Mücadele'de Haruniye ile ilgili şu mısralar dile getirilmiştir:


Yaşaşın Maraş 'a harbini açtı
Kanını döktü de malını saçtı
Fransız elliği terkedip kaçtı
Kimi Adana 'ya döküldü kaldı


Hacı 'nın yeri de sarptır kaleli
Evvelden elliğin başı belalı
Mustafa Kemal 'den emir geleli
Hiç tütünü tutmaz oldu Hacı'nın


Fransız askeri Harun 'a170 geldi
Kötü Ermeniler şah olduk sandı
Çekildi Ermeni damları yandı
Yandı damı tadı geldi Harun 'un”


Bu işgallerden yerli halk ve çete işbirlikçilerinin ortak çalışmaları ile 28 Mart 1920 kurtarmışlardır. Bu tarih, Düziçi Köy Enstitüsü kurucu Müdürü Ahmet Lütfi DAĞLAR tarafından tespit edilerek Haruniye'nin düşman işgalinden kurtuluş yıldönümü olmasını sağlamıştır.


1954 yılında Hacılar, 1957 yılında Haruniye belediye olmuşlardır. Her ikisi de Adana’ya bağlı idiler. Bu iki belediye 29.11.1983 yılında birleşip Düziçi ismini alıp Adana’ya bağlı ilçe olmuştur. Osmaniye'nin 1998 yılında il olmasından sonra Düziçi buraya bağlanmıştır


DÜZİÇİ İLÇE COĞRAFYA
DÜZİÇİ İLÇESİ’NİN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Düziçi ilçesi, kendi ismini aldığı Düziçi Ovası'nın kenarında kurulmuştur. Yüzölçümü 460,90 km2'dir. Düziçi'nin etrafı dağlarla çevrilidir. Yeryüzü bakımından Düziçi Ovası'nın dışında her yer dağlık ve engebedir. Deniz seviyesinden yüksekliği 350-400 m'dir. Düziçi'nin yeryüzü şekilleri kabaca iki kısma ayrılabilir. Birinci kısımda Düldül Dağı ve eteklerinin oluşturduğu engebeli arazi, ikinci kısımda da yaklaşık 10500 hektarlık Düziçi Ovası bulunur. Düziçi'nde yerleşim alanları daha çok Düziçi Ovası’nda ve kısmen de Düldül Dağı eteklerindedir.

Düziçi İlçe Tanıtımı 12

Mısırlı İbrahim Paşa yönetiminden sonra Çukurova'da eşkıyalık faaliyetleri başlar. 1860 yıllarda bütün Çukurova'yı, devletin iskan politikası gereğince gezen Ahmet Cevdet Paşa çıkan olayları bizzat görür. Ahmet Cevdet Paşa Tezakir-i Cevdet adlı eserinde Payas'tan Kilis'e ve Beylan'dan Maraş'a kadar olan yerlerin hep isyan ettiklerini halkın ağaların peşlerine takıldıklarını belirtmektedir. 1865 yılında Ahmet Cevdet Paşa, at üstünde Düziçi'ne gelmiştir. O'na göre Haruniye, ormanlar içinde kalmış olan Çukurova'nın kışlak yerleşme yeridir. O dönemde Tecirli oymağı çevrede egemenliğini sağlamıştır. Bu oymak zaman zaman eşkıyalık faaliyetlerinde bulunmuştur.


Ahmet Cevdet Paşa Osmaniye, Cevdetiye ve İslahiye'nin kurucuları arasındadır. Bu kentleri kurmasındaki amaç; kışlak ve yaylak arasında gidip gelirken çevreye zarar veren oymakları yerleşik düzene geçirmektir. Ahmet Cevdet Paşa 1865'te Düldül Dağı’nı (Karlık Tepe) görür ve Ma'rûzât adlı eserinde şöyle anlatır:


“Düldül Dağı pek yüksek dağ olup çok uzak yerlerden sivri bir tepe gibi görünür. Halbuki ikiye münkasim (ayrılmış) olup, içinden Cihan (Ceyhan) nehri geçer. Bu dağın iki tarafında da vahşi Varsahlar sakin olur. Lakin birbirleriyle mülakad etmezler (görüşüp konuşmazlar) ve göçebe aşiretlerden (oymak) korktukları için ovalara inmeyip, diğer oymaklarda o dağa çıkamaz olduklarından bu Varsahlar kazmalar ile ziraat yaparak ve keçi besleyerek geçinirlerdi. İşte bu Düldül Dağı'ndan Beylen Boğazı'na (İskenderun) kadar olan Silsile-i Cibale (sıradağlara) Gâvur dağı denir. Yazılı kaynaklarda bunlara hükümetçe Cebeli Bereket (Bereket Dağı) denilmiş ise de ahili (halk) Gâvur Dağı derlerdi.”
O dönemde Düziçi de karışık bir durum içerisinde olduğu yukarıdaki metinden anlaşılmaktadır.


Haruniye idari bakımdan Maraş Sancağı'na bağlı Bahçe ilçesinin nahiyesi konumunda iken 1878 yılında Adana iline bağlanmıştır. Daha sonra Haruniye, I. Dünya Savaşı'ndan önce İngilizlerin ve sonra da 1919 yılında Fransızların işgaline uğramıştır. Bölgedeki Ermeniler, bu işgaller sırasında yöre halkına katliamlar yapmışlardır. 109 yaşındaki Düziçi'nin Gökçayır Köyü'nden olan Ümmühan CİNİK, Ermenilerle olan ilişkileri hakkında bize geniş bilgiler aktarmıştır.


Fransız işgali sırasında Kozan Mutasarrıfı İhsan Bey, Osmaniye Sancağı'nın Haruniye'de kurulan geçici merkezine mutasarrıf olarak görevlendirilmiştir.
Haruniye'de teşkil eden Milli Kuvvetler, 4-7-15 Mart 1920 tarihleri arasında Fransız-Ermeni işbirliği içerisindeki kuvvetlerle mücadele etmişlerdir. Yörük Selim Bey’in 27 Mart 1920 tarihinde Maraşlı mücahitlerle ve iki ağır makineli tüfekle Haruniye cephesine gelerek emir ve komutayı ele almıştır. Böylece Haruniye'deki Milli Kuvvetler iyice güçlenmiştir. Fransızlara karşı taarruza geçilerek yavaş yavaş Haruniye'den atmaya başlamışlardır.

Düziçi İlçe Tanıtımı 11

Düziçi'ne bilinen göçler, birbirine yakın zamanlarda olmuştur. Bu göçlerin ilki, Ermenilerin Çukurova'ya gelişi ve diğeri de özellikle Büyük Selçuklu Hükümdarı I. Alâeddin Keykubat zamanında olmuştur. Bu son göçte bölgeye Oğuz ve başka Türk boylarından Avşar, Çavuldur, Peçenek, Kızık, Seğmenli, Karamanlı, Çakıllı Demircülü, Tatışlı, Çıkrık, Göçer Ceridi, Yüreğir Dokuzu, Durabeyli, Kerevetli, Bostancı, Ağçekoyunlu, Tâcirlü (Tecirli), Çıkrık ve Karkın gelmiştir. Bu Oğuz boylan ve başka Türk boyları bölgeyi yurt tutmuşlardır. Zamanımızda halâ bazı köylerde bu boyların adları anılmaktadır. Örneğin, Düziçi'nin günümüzde Karkın adında bir köyü vardır. Karkın, 24 Oğuz boyundan birisidir. Bu Karkın Köyü'nün kökenleri bundan dolayı çok eskiye dayanmaktadır.
IMAG2518
Türkiye Selçuklu Devleti'nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah, İznik'te birliğini sağladıktan sonra Doğu'ya doğru sefere çıktığında Düziçi'ni kendi topraklarına katmıştır. Ayrıca I. ve III. Haçlı Seferleri'nde bölge Haçlıların eline kısa süre geçmiştir.
Düziçi ve çevresi Moğol İstilası sonucunda Anadolu'da hakimiyeti kaybeden Türkiye Selçukluları'ndan sırasıyla önce 
Karamanoğulları'nın daha sonra da Ramazanoğullan ve Dulkadiroğulları'nın eline geçmiştir. Bu beylikler bölgede etkinliklerini sürdürmüşlerdir. Bu bölgeyi zaman zaman Ermeni Despotları ele geçirmişlerse de hakimiyeti tekrar Ramazanoğulları ve Dulkadiroğulları ele almışlardır.
Dulkadiroğlu Alaüddevle Bey vakıfları ve zaviyesi ile birlikte Haruniye'de Haruniye Camii’ni yaptırmıştır. Ayrıca Alaüddevle Bey, Zevniye (Harabe-i Haruniye) Zaviyesi'ni yaptırmıştır. Bu zaviye ve camiye Haruniye'ye tâbi Bostan Bükü ve Ötlek mezraları ile Alıncek mezrasının yarısını vakfetmiştir.
Düziçi, Dulkadiroğlu Beyliği'ne bağlı iken Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi sırasında Osmanlı topraklarına katmıştır. Osmanlılar döneminde Düziçi ve çevresine özellikle Danişmenli ve Zülkadriye Türkmenleri yerleşmeye başlamışlardır.
Osmanlı'ya karşı isyan eden Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa, 1832 yılında Düziçi'ni Mısır topraklarına katmıştır. 1833 yılında Hatay-İskenderun yakınlarından geçerken göçebe halkı sindirmeye başlamıştır. Bu sırada İbrahim Paşa Beylan, Payas ve Maraş sancaklarını zapt etmiştir. Burada zor duruma düşen İbrahim Paşa, yörenden Ali Bekiroğlu ile anlaşarak ordusunun dağılmasını önlemiştir, Düziçi, 1834 yılında Kütahya Antlaşması ile Osmanlı'nın eline tekrar geçmiştir.

Düziçi İlçe Tanıtımı 10

“Etrafında: Bismillah darb-ı heza el-dirhem bal-Haruniye sene sebâyin ve mei. Ortada: İbrahim Muhammed resulııllah El-Halife El-Hadi memâ Emir be Harun Bin Emir El-mü'mini Cerir”


Sikkede adı geçen Cerir, Abbasi Halifesi El-Hadi ve Harun Reşit’in emirliği zamanında Haruniye'de 786 yılında gümüş para bastırdığı görülmektedir. El-Hadi döneminde Haruniye'de valilik görevinde bulunmuştur.
IMAG2524
Yukarıda Haruniye'de Huzeyme ve Cerir denen zatların 785-786 yılları arasında Abbasi Halifesi El-Hadi ve Emir Harun Reşit adına para bastırmış olmaları HALAÇOĞLU'nun belirttiği “800” tarihini de şaibe altında bırakmaktadır. Buradan şu ortaya çıkıyor: Harun Reşit'in emirliği döneminde Harun Reşit Kalesi babası El-Mehdi zamanında temellerini atmış olmasıdır. Harun Reşit, Abbasi halifesi olunca bu kaleyi tamamlamıştır. Bilindiği gibi; Abbasiler, Bizanslılarla olan sınırlarına Horasan’dan gelen Türkleri yerleştirmiştir. Bu yerlere Avasım adı verilmiştir. İşte Haruniye'de Sugur eş-Şâmiye denilen yerde bu tedbirin sonucunda ortaya çıkmış bir şehridir. Sugur denilen yerlerde Harun Reşit ve Mansur 
IMAG2522
dönemlerinde 25 sene valilik görevinde bulunan Türk asıllı Ebû Süleym Fereç el-Hâdim et-Türki, 797 yılında Horasan Türklerini yerleştirmiştir. Bu zat, Düziçi Kaymakamlığı tarafından çıkarılan “İlçemiz Düziçi” adlı yıllıktaki Faraç Bey'dir. Haruniye, bu Horasan Türklerinin gelişi ile kuruluşunu tamamlamıştır. Öyle ise, Haruniye'nin kuruluşu 797-800 yılları arasında olmuştur.
IMAG2519

Düziçi İlçe Tanıtımı 9

İbrahim ve Cevriye ARTUK tarafından hazırlanan İstanbul Arkeoloji Müzeleri Ahirdeki İslâmî Sikkeler Katalogunun I. cildinde Haruniye ile ilgili iki İslâm sikkesi hakkında şu ifadeler vardır:
IMAG2515
“Etrafında: Bismillah darb-ı heza el-dirlıem bal-Haruniye sene tesi' ve setyin ve mei. Ortada: Huzeyme El-Halife El-Hadi memâ emir be Harun Bin Emir El-Mü 'minin Bin Hazım”


Yukarıdaki sikkenin üzerinde Hicri 169 senesine ait Haruniye ve ortasında da Emir Harun, Halife Hadi ve Huzeyme b. Hazım isimleri geçmektedir.
IMAG2509
Huzeyme b. Hazım, Abbasi Halifesi Hadi ve Harun Reşit’in emirliği döneminde adına 785 yılında gümüş para bastırdığı görülmektedir. Bu zat, Harun Reşit döneminde Hazarlarla yapılan mücadelede o bölgeye vali olarak atanan Yezid b. Mezyed ile birlikte hareket etmiştir.146 Huzeyme, Adana ve çevresinde Harun Reşit döneminde valilik yapmıştır.


Katalogda Haruniye ile ilgili olan diğer sikkede şu ifadeler vardır:
IMAG2525

Düziçi İlçe Tanıtımı 8

Bizanslılar’ın eline geçmiş ve kale yıktırılmıştır. Kale daha sonra HAMDANİLER'den Halep Emiri ŞEYH AL DAVLA tarafından geri alınarak yeniden onarılmıştır.”
IMAG2497
Yukarıda verilen “699” tarihi ne Harun Reşit'in ne de babası Muhammed El-Mehdi devirlerini kapsamamaktadır. Halife Harun Reşit 786-809 ve babası El-Mehdi 775-785 yılları arasında Abbasi Halifeliği yapmışlardır. Öyle ise, bu tarih nereden çıktı? Bu tarih, Emevi Halifesi Abdülmelik Bin Mervan dönemi içerisindedir. Bu tarihte Abbasi denen bir Arap devleti de yoktur. Görünen o ki, Haruniye'nin kuruluş yılı hususunda bir çelişki vardır.
IMAG2517
Haruniye'nin Abbasi Halifesi Harun Reşit tarafından kurulduğu hususunda elde bulunan kaynaklar arasında bir çelişki yoktur. Yusuf HALAÇOĞLU, Haruniye'nin Abbasi Halifesi Harun Reşit tarafından 800 yılında kurulduğunu ifade etmektedir. Yukarıda “699” tarihi çelişkisi ortadan kalkmaktadır. “800” tarihi Harun Reşit’in Abbasi zamanındaki halifeliği içerisindedir. Bu tarih, mantıken de doğrudur.
IMAG2516

Düziçi İlçe Tanıtımı 7

Haruniye'nin kuruluşu hakkında Düziçi Kaymakamlığı tarafından 1990 yılında hazırlanan “ilçemiz Düziçi” adlı eserde şu ifadeler vardır:
IMAG2490
“Bu günkü Haruniye yeni ismi ile Düziçi ilçesi Büyük Abbasi Halifesi HARUN -ÜR REŞİT’in uç beyi olan FARAÇ BEY tarafından 699 yılında kurulmuştur.
IMAG2491
Faraç Bey bugünkü KURTBEYOGLU mahallesinde bir kale inşaa ettirerek burayı yerleşim merkezi olarak seçmiştir. Kaleye “HARUN -ÜR REŞİT KALESİ” ismi verilmiş ve yörenin adı da HARUNİYE olmuştur. Askeri yönden büyük önem taşıyan bu yöre ve kaleye Horasanlı gönüllü TÜRK MÜCAHİT'leri yerleştirilmiş ve iskan edilmişlerdir. Haruniye M.S. 8. 960 yılında Araplar 'dan 
IMAG2493

Düziçi İlçe Tanıtımı 6

Düziçi'nin tipik bir Akdeniz Medeniyeti niteliği taşıdığı genel durumuna bakıldığında görülmektedir. Bu durum, aynı bölgede hüküm süren Roma İmparatorluğu’nun kültürüne ait eserlerin Düziçi ve çevresinde sık sık görülmesinden ortaya çıkmaktadır.
IMAG2487
Çukurova, tarih boyunca göçlere ve seferlere sahne olmuş bir bölgedir. Düziçi’ne yapılan seferlerden ilki Makedonya Kralı Büyük İskender'in Asya seferi ve diğeri de I. ve III. Haçlı Şeferleri'dir. Bu Haçlı Seferleri sonucunda bölge kısa bir süre Haçlıların eline geçmiştir. Bunun sonucunda Düziçi ve çevresi etkilenmiştir.
IMAG2488
Düziçi ve çevresinin en eski dönemlerini, Anadolu tarihinden soyutlamak imkansızdır. Zaten araştırmacılar, bu gerçekten yola çıkarak tarihi aydınlatmaya çalışmışlardır. Düziçi ve çevresi İlkçağ'da tarihsel sürece uygunluk göstererek çeşitli medeniyetleri bünyesinde bulundurmuştur.

Düziçi İlçe Tanıtımı 5

Düziçi ve çevresinin en eski döneminin Hititlere dayandırılmak istenmesinin sebeplerinden biri de çevredeki kazı çalışmalarından çıkan tarihi kalıntılardır.
IMAG2476
 Bu kalıntılar şunlardır:Çerçioğlu Köyü'nde bulunan Domuztepe kalıntıları, Böcekli Köyü'nde Neolitik dönemine ait olduğu düşünülen mağaralar ve yine aynı özelliklere sahip Alibozlu Mağaraları'dır.
IMAG2478
Düziçi ve çevresinin yakınlarından Anadolu-Suriye tarihsel ticaret yolu geçmesi bölgenin bir başka özelliğidir. Düziçi'nin Amanos Dağları'nda ender bulunan geçitlere yakın olması, bu ticaret yolu sayesinde yerleşimin gelişmesi ve kültürel faktörleri ortaya çıkarmaktadır.
IMAG2479

Düziçi İlçe Tanıtımı 4

Bu sonuca göre Adana'yı Danae'ler ile bir tutmak fikri tamamen çürümektedir. MÖ. 70-19 yılları arasında yaşayan ünlü antik yazar Vergil'e göre,Danae'ler, Troya Atı gibi kendilerinden hediye alınmayacak bir toplumdur.
IMAG2462
 Hitit kaynakları ünlü Amerikalı bilim adamı Albright'ın görüşünü de geçersiz kılmıştır. Albright'e göre Adana ilk olarak eski Yunanlılar tarafından kurulmuştur.”
IMAG2467
Yukarıda Adana'nın Hitit belgelerine göre çok önemli bir merkez olduğu belirtilmektedir. Adana'nın bu konumu çevresi için de geçerlidir. Görünen o ki, Düziçi ve çevresinin en eski dönemleri Hititlere dayanmaktadır.
IMAG2475

Düziçi İlçe Tanıtımı 3

Etimolojik açıdan değerlendirildiğinde Hilakku ile Kilikya 'nın aynı isim olduğu görülmektedir. Bu durumda Kilikya 'nın ilk olarak Assur kaynaklarında ortaya çıktığını kabul etmemiz gerekir. M. Ö. 2. binde bölgenin adı Kizzuwatnadır.
DSCI0152
 Bölgedeki en önemli şehirlerden biri de Adana yani eski adı ile Adaniya 'dır. Bu isim M.Ö. 8.yüzyıla ait Kadirli yakınındaki Karatepe-Aslantaş kitabelerinde karşımıza çıkmaktadır.
Düziçi (37)
 Fakad bundan önce Andaiya adı M.Ö. 2. bin ortalarında yaşamış olan Hitit krallarından telepinu'ya ait emirnamede görülmektedir. Yani Hitit Dönemine ait belgelere göre Çukurova'nın çok önemli bir merkezidir. 
IMAG2462

Düziçi İlçe Tanıtımı 2

134 Düziçi'nin en eski tarihi hakkında elde ettiğimiz kaynaklar da bu varsayımlardan yola çıkarak aydınlatmaya çalışmaktadırlar.
DSCI0039
Münih Üniversitesinden Prof. Dr. Barthel HRQUDA 1996 yılından bu yana Adana Sirkeli Höyük'te arkeolojik kazı çalışmaları yapmıştır. 1998 yılında “Eski Çağda Adana Bölgesi Tarihi konulu bildiriyi Prof. Dr. Hayat ERKANAL aracılığı ile Çukurova Üniversitesi'nde düzenlenen konferansa bildiri olarak sunmuştur. Bu bildiride Adana ve çevresi ile ilgili şu ifadeler yer almaktadır:
DSCI0049
“Strabo'dan (Geographia XIV, 5-1) öğrendiğimize göre Hellenistik ve Roma Dönemlerinde Kilikya adını taşıyor Çukurova... M.Ö. 1. binin erken dönemlerinde Assur kaynaklarında Çukurova'nın adı Que veya Hilukku 'dur.
DSCI0151

Düziçi İlçe Tanıtımı 1

OSMANİYE İLİ DÜZİÇİ İLÇESİ

DÜZİÇİ İLÇE TARİHİ
DÜZİÇİ’NİN TARİHİ
Düziçi'nin tarihi kökenleri tam olarak aydınlatılmış değildir. Buna rağmen Düziçi'nin en eski dönemi hususunda görüşler bulunmaktadır. 
IMAG2476
DÜZİÇİ RESİMLERİ,DÜZİÇİ FOTOĞRAFLARI,DÜZİÇİ TANITIM,DÜZİÇİ KAPLICALARI,DÜZİÇİ,DÜZİÇİ OSMANİYE,HARUNİYE DÜZİÇİ
Bu görüşlerin en önemlisi, Hititlere dayandırılanıdır. Düziçi'nin tarihi, Anadolu'nun tarihinden ayrı olamayacağı görünen bir gerçektir. Öyleyse Düziçi'nin en eski tarihini Hititlere dayandırmak mantığı ortaya çıkmaktadır. 1947 yılından itibaren başlayan Kadirli Karatepe kazıları bu gerçeği doğrulamaktadır.
IMAG2502

13 Haziran 2013 Perşembe

Bahçe İlçesi Tanıtımı 8

I.Dünya Savaşı’ndan sonraki yıllarda Çukurova yöresini Fransızlar işgal etmiştir. Bu arada Bahçe bir süre için boşaltılmıştır. Çukurova’da başlayan direniş hareketleri sonucunda bölgede çete harbi başlamış, 1921’de Kuvayı Milliye’nin direnişi karşısında Fransızlar zor durumda kalmışlar, bunun sonucu olarak da 20 Ekim 1921’de Yeni Türkiye Cumhuriyeti ile yapılan Ankara Antlaşması ile bölgeyi terk etmişlerdir.
Cumhuriyetin ilanından sonra, Çukurova yöresi ve Bahçe yeniden imar edilmiş, 1933’te belediye teşkilatı kurulmuş, ve Adana’ya bağlı ilçe konumuna getirilmiştir. Osmaniye’nin 1996’da il olması üzerine de Adana’dan alınarak Osmaniye’ye bağlanmıştır.
 
BAHÇE İLÇE TARİHİ ESERLER
İlçede günümüze gelebilen eserler arasında;

Ağcabey Camisi
Ağcabey Kümbeti
Mehmet Ağa Türbesi
Kurtlar Kalesi
Haruniye Kalesi bulunmaktadır.

BAHÇE İLÇE KÖYLERİ
Köyler:
Arıcaklı • Arıklıkaş • Aşağıarıcaklı • Aşağıkardere • Bekdemir • Burgaçlı • Gökmustafalı • İnderesi • Kaman • Kızlaç • Nohut • Örencik • Savranlı • Yaylalık • Yukarıkardere

Bahçe İlçesi Tanıtımı 7

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Türkmen boylarından bazıları yöreye yerleşmişler, Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından sonra 1335’te Ramazanoğulları Beyliğinin eline geçmiştir. 1336 yılında Memlûklular bölgeyi hâkimiyetleri altına almışlardır. 1378 yılında Ramazanoğulları Beyliği döneminde bölgede ziraat ve hayvancılık yeniden gelişmiş, kent ve yollar îmar edilmiştir. Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında Osmanlı topraklarına katılmıştır.
 
Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra yörede huzursuzluklar ve yönetimde boşluklar yaşanmış, bu durum XVIII.yüzyıldan sonra daha da kötüye gitmiştir. Yöredeki aşiretler köylere baskınlar düzenleyerek köyleri yağmalamışlardır. Bunun üzerine halk köylerini ve tarlalarını bırakarak dağ yamaçlarına çekilmiştir. I.Dünya Savaşı sırasında bu karmaşa kendisini daha çok hissettirmiştir. Bunun üzerine 1866 yılında Fırka-i Islahiye bölgede düzenlemeler yapmış ve Bahçe’yi Halep vilayetinin Maraş sancağına bağlı bir kaza yapılmıştır. Ardından da 1878’de Adana Vilayetinin Cebel-i Bereket (Osmaniye) Sancağına bağlanmıştır.

Bahçe İlçesi Tanıtımı 6



MÖ.XIV.yüzyılda Hititlerin egemenliği altında olup, Hitit Federasyonu’ndan Kızwatna Krallığının toprakları içerisinde idi.

Asurlular bir süre bölgeyi egemenlikleri altına almışlarsa da sonunda Kilikyalılar onlara karşı ayaklanmışlardır. MÖ.VI.yüzyılın ortalarında Kilikya Bölgesi ile birlikte Perslerin eline geçmiş ancak, MÖ.333 yılında Büyük İskender’in Pers İmparatoru Darius’u yenmesinden sonra yöre Makedonyalıların egemenliğine geçmiştir. Büyük İskender İmparatorluğu’nun parçalanmasından sonra Çukurova ile birlikte Bahçe yöresi de Seleukosların payına düşmüştür.

Ardından Romalıların egemenliğine girmiştir. İmparator Hadrianus MS.120-135 yıllarında Çukurova bölgesine önem vermiş ve burasını önemli bir ticaret merkezi haline getirmiştir. MS.395’de Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra Adana ile birlikte, Doğu Roma’nın (Bizans) yönetimine girmiştir. Bizans hakimiyeti VII.yüzyıl ortalarına kadar devam etmiştir. Abbâsilerle, Araplar bu bölgeye akınlar düzenlemişler ve kısa bir süre sonra 965 yılında Bizanslılar yöreye yeniden egemen olmuşlardır.

Bahçe İlçesi Tanıtımı 5

İlçeyi çevreleyen dağlar ormanlarla kaplıdır. İlçe, konum itibariyle Akdeniz ikliminin etkisi altında olup, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer. Ancak yerleşim alanının denizden yaklaşık 665 m. yükseklikte olması sıcaklık değerinin biraz düşmesine ve buna karşılık yağışın bir miktar artmasına yol açmıştır.
 
BAHÇE İLÇE EKONOMİ İlçenin ekonomisi ormancılık ve hayvancılığa dayalıdır. Ovalık alanlarının az oluşundan tarım pek gelişmemiştir. Bununla birlikte az miktarda buğday, pamuk ve üzüm yetiştirilmektedir. Hayvancılıkta ise kıl keçisi başta olmak üzere büyük ve küçükbaş hayvan yetiştirilmektedir.
 
BAHÇE İLÇE TARİH
Antik Çağda Kilikya Bölgesi içerisinde yer alan Bahçe MÖ.1000’lerde Kargamış Hitit Krallığının sınırları içerisinde olup, bir kale kalıntısı üzerinde kurulmuştur.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız